Son günlerde
yaşadığımız olaylar bize bir kere daha karşılaştığımız problemler her ne
olursa olsun, çözümü demokrasi ve hukuk platformunda aramamız
gerektiğini gösterdi. Tüm Türk halkı olarak vakar ve sağduyudan ayrılmayıp daha
ileri bir demokrasiyi hedef almamız gerektiğini hep birlikte gördük.
Peki daha
ileri bir demokrasi nasıl gerçekleşecek ?
Günümüzde hangi
düşünceden, hangi dinden ve milletten olursa olsun neredeyse tüm insanların en
önemli ortak taleplerinden biri özgürlüktür. İnsan bedeni ve zihni özgür
olduğu, kendisini rahatça ifade edebildiği, dilediği gibi yaşayabildiğinde
sağlıklı olur. Yaşamının herhangi bir alanında baskı altına alınan bir insan
kısa bir süre içinde huzurunu, neşesini, üretebilme yeteneğini yitirmeye
başlar. Yakın geçmişte Sovyet Rusya'da ve halen Çin'de yaşayan insanların
çoğunun yüzlerindeki soğuk, neşesiz ifade, bakışlarındaki donukluk
hatırlandığında, özgür düşünmenin ve özgür yaşamanın insan hayatında ne kadar önemli
olduğu bir kez daha anlaşılacaktır.
İslam kısıtlama değil özgürlük getirir.
İnsan hayatının
çok önemli bir parçası olan, hayat kalitesini yükselten özgürlük, insana
Allah'ın verdiği bir nimettir. Dinde hiçbir şekilde zorlama yoktur. İnsanlar
ister dinsiz olur, ister dindar. Herkes özgürce düşündüğünü söyler. Din
ahlakını bilmeyen, özellikle de İslam'ı tanımayan veya yanlış kaynaklardan ve
örneklerden İslam hakkında bilgi edinen kimi insanların ise, bu konuda birçok
önyargısı, yanlış kanaati olmaktadır. Bu insanlar, hiçbir doğruluğu olmadığı
halde, İslam'ın yaşam alanlarını kısıtlayacağını, özgürlüklerini
engelleyeceğini, düşüncelerini kontrol altına alacağını, sanatı ve bilimi
sınırlandıracağını sanmaktadırlar. Oysa İslam insanlara düşünce, ibadet ve ifade
özgürlüğü sağlayan, insanların her türlü hakkını koruma altına alan ve daha da
önemlisi insanlara gerçek özgürlüğü sunan bir dindir.
Öncelikle şu
gerçeğin iyi anlaşılması önemlidir: Allah insanlara kolaylık, rahatlık,
mutluluk ve neşe diler. Allah kullarına zulmedici değildir. Allah'ın emri olan
din de insanlara en huzurlu, en mutlu, en güvenli, en asil, en kaliteli, en
rahat, en zevkli yaşamın nasıl olacağını gösterir. Dinde baskı yoktur. Dinde
zorlama yoktur. Bir insan Allah'ın varlığını ve birliğini, aklıyla, vicdanıyla
görerek iman eder ve dini yaşar. Din bir gönül kabulüdür.
Müslüman yaşadığı toplum içerisinde, her türlü
düşüncenin ve inancın rahatça ifade edilmesini ister. Karşısındakinin hayatına,
fikirlerine, yaşantısına saygı duyar. Din ahlakına uygun olmayan, hatta dinsiz,
ateist ideolojilerin ve fikirlerin dahi rahatlıkla anlatılabilmesini ister, ki
böylece bu fikirlere karşı gereken cevabı ilmi ve fikri olarak tam verebilsin.
Düşüncelerin, ideolojilerin baskı altına alınıp yasaklanması Müslüman için bir
kolaylık değil, tam tersine tebliğini zorlaştıracak, ilmi mücadelesini daha güç
hale getirecek bir durumdur. Herkesin her düşünceyi açıkça ifade edebildiği bir
ortamda din daha kolay gelişir ve güçlenir. Çünkü İslam'ın özünde düşünce, inanç ve ifade özgürlüğü vardır. Hedeflenen
ileri demokrasinin gerçek kaynağı İslam'dır.