19 Haziran 2013 Çarşamba

Hedeflenen ileri demokrasinin gerçek kaynağı İslam'dır



Son günlerde yaşadığımız olaylar bize bir kere daha karşılaştığımız problemler her ne olursa olsun, çözümü demokrasi ve hukuk platformunda aramamız gerektiğini gösterdi. Tüm Türk halkı olarak vakar ve sağduyudan ayrılmayıp daha ileri bir demokrasiyi hedef almamız gerektiğini hep birlikte gördük.

Peki daha ileri bir demokrasi nasıl gerçekleşecek ?
Günümüzde hangi düşünceden, hangi dinden ve milletten olursa olsun neredeyse tüm insanların en önemli ortak taleplerinden biri özgürlüktür. İnsan bedeni ve zihni özgür olduğu, kendisini rahatça ifade edebildiği, dilediği gibi yaşayabildiğinde sağlıklı olur. Yaşamının herhangi bir alanında baskı altına alınan bir insan kısa bir süre içinde huzurunu, neşesini, üretebilme yeteneğini yitirmeye başlar. Yakın geçmişte Sovyet Rusya'da ve halen Çin'de yaşayan insanların çoğunun yüzlerindeki soğuk, neşesiz ifade, bakışlarındaki donukluk hatırlandığında, özgür düşünmenin ve özgür yaşamanın insan hayatında ne kadar önemli olduğu bir kez daha anlaşılacaktır.

İslam kısıtlama değil özgürlük getirir.
İnsan hayatının çok önemli bir parçası olan, hayat kalitesini yükselten özgürlük, insana Allah'ın verdiği bir nimettir. Dinde hiçbir şekilde zorlama yoktur. İnsanlar ister dinsiz olur, ister dindar. Herkes özgürce düşündüğünü söyler. Din ahlakını bilmeyen, özellikle de İslam'ı tanımayan veya yanlış kaynaklardan ve örneklerden İslam hakkında bilgi edinen kimi insanların ise, bu konuda birçok önyargısı, yanlış kanaati olmaktadır. Bu insanlar, hiçbir doğruluğu olmadığı halde, İslam'ın yaşam alanlarını kısıtlayacağını, özgürlüklerini engelleyeceğini, düşüncelerini kontrol altına alacağını, sanatı ve bilimi sınırlandıracağını sanmaktadırlar. Oysa İslam insanlara düşünce, ibadet ve ifade özgürlüğü sağlayan, insanların her türlü hakkını koruma altına alan ve daha da önemlisi insanlara gerçek özgürlüğü sunan bir dindir.
Öncelikle şu gerçeğin iyi anlaşılması önemlidir: Allah insanlara kolaylık, rahatlık, mutluluk ve neşe diler. Allah kullarına zulmedici değildir. Allah'ın emri olan din de insanlara en huzurlu, en mutlu, en güvenli, en asil, en kaliteli, en rahat, en zevkli yaşamın nasıl olacağını gösterir. Dinde baskı yoktur. Dinde zorlama yoktur. Bir insan Allah'ın varlığını ve birliğini, aklıyla, vicdanıyla görerek iman eder ve dini yaşar. Din bir gönül kabulüdür.
Müslüman yaşadığı toplum içerisinde, her türlü düşüncenin ve inancın rahatça ifade edilmesini ister. Karşısındakinin hayatına, fikirlerine, yaşantısına saygı duyar. Din ahlakına uygun olmayan, hatta dinsiz, ateist ideolojilerin ve fikirlerin dahi rahatlıkla anlatılabilmesini ister, ki böylece bu fikirlere karşı gereken cevabı ilmi ve fikri olarak tam verebilsin. Düşüncelerin, ideolojilerin baskı altına alınıp yasaklanması Müslüman için bir kolaylık değil, tam tersine tebliğini zorlaştıracak, ilmi mücadelesini daha güç hale getirecek bir durumdur. Herkesin her düşünceyi açıkça ifade edebildiği bir ortamda din daha kolay gelişir ve güçlenir. Çünkü İslam'ın özünde düşünce, inanç ve ifade özgürlüğü vardır. Hedeflenen ileri demokrasinin gerçek kaynağı İslam'dır.