3 Nisan 2013 Çarşamba

Kıymetli Necmettin Erbakan Hocamız da İslam Birliği İstiyordu

Türk siyasetinde kendisine mümtaz bir yer edinmiş, Merhum Prof. Dr. Necmettin Erbakan Hocamız, 85 yıllık hayatıyla ve hizmetleriyle hepimize bir örnek teşkil etmektedir. Kendini Allah rızası için öğrenmeye ve öğretmeye adamış bir siyasetçi ve ilim adamı olan Hocamız her sözünde ve her fırsatta amaç ve gayesinin İslam birliğini kurmak olduğunu dile getirirdi. Erbakan hocamızın 1993 yılında Yıldız sarayında yaptığı konuşması onun İslam birliğinin kurulması için ne kadar çaba sarf ettiğinin en güzel örneklerinden biridir:

Gayemiz İslam birliğini kurmaktır, niçin ? Karşımızdaki şer güçler, yeryüzünü fesata uğratmak için hep beraber hareket ediyorlar. Onların eline geçirdikleri bu maddi gücü durdurmak insanlığı bu felaketten kurtarmak, Müslüman ülkelerin her birinin tek başına başarabileceği bir iş olmaktan çıkmıştır. Bütün insanlığı bu felaketten kurtarmak için kuvveti değil, hakkı üstün tutan yeni bir gücün orta yere çıkması mecburiyeti vardır. Bu güç ancak İslam birliği ile ulaşılabilecek bir güçtür. Bundan dolayıdır ki biz altı milyar insanın saadetini istediğimiz için bu saadette ancak İslam birliği ile gerçekleşeceği için bu İslam birliği nasıl kurulacak, konusunu çalışmalarımızın ana hedefi olarak almış bulunmaktayız. İşte biz bütün insanlığın saadeti için İslam birliğini istiyoruz. İslam birliğinin kurulması da bugünkü müslüman ülke yönetimleriyle olamayacağına göre müslüman ülkelerde, müslüman şuurlu toplulukların hakim olmasını istiyoruz. Onun içinde bu Müslüman topluluklarını güçlendirmek istiyoruz. Nihai gayemiz bütün insanlığa hizmettir. 

Merhum Prof. Dr. Necmettin Erbakan'ın da çok açık bir şekilde belirttiği gibi, zulüm altındaki İslam topraklarında kurtuluşun yolu, İslam ümmetinin birleşmesinde yatmaktadır. Bugün İslam dünyasının durumu ortadadır. Filistin'de, Afganistan'da, Doğu Türkistan'da, Tunus'ta, Cezayir'de, Mısır'da, Yemen'de, Libya'da, kısaca tüm İslam dünyasında Müslümanlar bu parçalanmışlığın bir sonucu olarak zulüm görmektedirler. Yoksulluk, yolsuzluk, ahlaksızlık, gelir dağılımında dengesizlik, acımasızlık, zulüm, çatışma, adaletsizlik milyonlarca insanı mağdur etmektedir. İhtiyaç içinde olan mazlum insanlar kendilerine uzanacak bir yardım eli beklemektedirler. Bu yardım eli "İslam Birliği"dir.

Yaklaşık 1.5 milyarlık bir nüfusa sahip olan Müslümanların oluşturacağı bir birlik tüm bu sorunların üstesinden kolaylıkla gelebilir. İslami bir merkezin önderliğinde İslam medeniyetinin yeniden yükselişi sağlanabilir ve 21. yüzyıl İslam dünyası için aydınlık bir yüzyıl olabilir. İslam dünyası, tüm Müslümanların "kardeş" olduğu gerçeğini hatırlamalı ve bu manevi kardeşliğin getirdiği güzel ahlak ile tüm dünyaya örnek olmalıdır. Allah'ın Saff Suresi'ndeki hatırlatması aklımızdan hiç çıkmamalıdır. Ayette şu şekilde bildirilmektedir:

Şüphesiz Allah, Kendi yolunda, sanki birbirlerine kenetlenmiş bir bina gibi saf bağlayarak çarpışanları sever. (Saff Suresi, 4)

Bu birlik ve beraberliğin sonucunda, Allah Müslümanlara büyük bir güç, bereket ve huzur verecek, Allah'ın Nur Suresi'nin 55. ayetinde bildirdiği vaadi muhakkak gerçekleşecektir.

Allah, içinizden iman edenlere ve salih amellerde bulunanlara va'detmiştir: Hiç şüphesiz onlardan öncekileri nasıl 'güç ve iktidar sahibi' kıldıysa, onları da yeryüzünde 'güç ve iktidar sahibi' kılacak, kendileri için seçip beğendiği dinlerini kendilerine yerleşik kılıp sağlamlaştıracak ve onları korkularından sonra güvenliğe çevirecektir. Onlar, yalnızca Bana ibadet ederler ve Bana hiçbir şeyi ortak koşmazlar. Kim bundan sonra inkar ederse, işte onlar fasıktır. (Nur Suresi, 55)

Hıristiyanların, Yahudilerin ve diğer dinlerin hepsinin başlarında bir lider vardır. Hatta karıncaların bile liderleri var. Biz de Türk halkı olarak İslam aleminin başında bir lider olsun ve İslam ahlakı tüm dünyaya hakim olsun istiyoruz. Rabbimiz bir an önce İttihad-ı İslamın oluşmasını sağlasın inşaAllah.