9 Ocak 2007 Salı

İncil’de Hz İsa’nın Peygamberliğini Teyit Eden Pek Çok İfade Bulunmaktadır

Üçleme inancının özünde, Hz. İsa'yı Allah'ın risaletini tebliğ eden bir elçi ya da diğer peygamberler gibi Allah'ın gönderdiği bir kul olarak değil, "Allah'ın oğlu" (Allah'ı tenzih ederiz) olarak görme anlayışı bulunmaktadır. Oysa İncil'de Hz. İsa'nın Allah'ın vahyini tebliğ eden, insanları iman etmeye ve Allah'a teslim olmaya davet eden bir elçi olduğu anlatılır. Hz. İsa da "gönderilmiş bir elçi" olduğunu tebliğlerde sürekli ifade etmektedir. Hz. İsa'nın Allah'a söylediği "Ben onlara Senin sözünü ilettim" (Yuhanna, 17/14) şeklindeki sözü özellikle dikkat çekicidir. O da Hz. Süleyman, Hz. Musa, Hz. Davud, Hz. Muhammed gibi bir peygamberdir, Allah'ın risaletini tebliğ eden bir elçidir. Nitekim bir İncil pasajında Hz. Musa'nın; "Tanrı size kendi kardeşlerinizin arasından benim gibi bir peygamber çıkaracak" (Elçilerin İşleri, 7/37) şeklinde söylediği haber verilmektedir. Hz. İsa'nın peygamberliğini teyit eden İncil açıklamalarından bazıları şu şekildedir:
Beni sevmeyen, sözlerimi tutmaz. İşittiğiniz söz benim değil, beni gönderen Allah'ındır. (Yuhanna, 14/24)
Eğer Rabbimin işlerini yapmıyorsam, bana iman etmeyin. (Yuhanna, 10/37)
Halk, İsa'nın yaptığı mucizeyi görünce, "Gerçekten dünyaya gelecek olan peygamber budur" dedi. (Yuhanna, 6/14)
... Çünkü beni göndereni tanımıyorlar. (Yuhanna, 15/21)
Sonsuz yaşam, tek gerçek Rab olan Seni ve gönderdiğin İsa Mesih'i tanımalarıdır. Yapmam için bana verdiğin işi tamamlamakla Seni yeryüzünde yücelttim. Dünyadan bana verdiğin insanlara Senin adını açıkladım. Onlar senindiler, bana verdin ve Senin sözüne uydular. Bana verdiğin herşeyin Sen'den olduğunu şimdi biliyorlar. Çünkü bana ilettiğin sözleri onlara ilettim, onlar da kabul ettiler. Senden çıkıp geldiğimi gerçekten anladılar, beni Senin gönderdiğine iman ettiler. (Yuhanna, 17/3-8)
Allah'ın gönderdiği kişi Allah'ın sözlerini konuşur... (Yuhanna, 3/34)
... İsa, "Benim yemeğim, beni gönderenin isteğini yerine getirmek ve O'nun işini tamamlamaktır" dedi. (Yuhanna, 4/31-34)

Hz. İsa’nın tebliğinin özü, Allah’a iman ve kulluk etmektir. Üçleme inancına göre Hıristiyanlığın öncelikli şartı Hz. İsa'ya imandır ve üçlemeye inanmayan bir kişi gerçek bir Hıristiyan değildir. Oysa İncil'de bu iddiaları çürüten çok net açıklamalar bulunmaktadır. Özellikle de Hz. İsa'nın tebliği, insanları sadece Allah'a iman etmeye davet etmek üzerinedir. Hz. İsa çevresindeki insanların sorularını, şüphelerini, kuşkulu yaklaşımlarını onları Allah'a teslim olmaya davet ederek gidermektedir.
İsa ona şu karşılığı verdi: "Allah'ın Rab'be tapacak, yalnız O'na kulluk edeceksin' diye yazılmıştır." (Luka, 4/8)
"Size doğrusunu söyleyeyim, sözümü işitip beni gönderene iman edenin sonsuz yaşamı vardır. Böyle biri yargılanmaz, ölümden yaşama geçmiştir. (Yuhanna, 5/24)
"Hiç kimse iki efendiye kulluk edemez. Ya birinden nefret edip öbürünü sever, ya da birine bağlanıp öbürünü hor görür. Siz hem Allah'a, hem de paraya kulluk edemezsiniz. (Matta, 6/24)

Yukarıdaki İncil açıklamalarında da görüldüğü gibi Hz. İsa diğer tüm peygamberler gibi Allah'a tüm kalbiyle teslim olmuş mübarek bir kuldur. İnsanlara Allah'ın vahyini aktarmış, onlara Allah'a bir ve tek olarak iman etmeleri için çağrıda bulunmuştur. Yeryüzünde devam eden hayatı boyunca çok zor şartlarla karşılaşmış, tebliğini engellemeye çalışan çok sayıda din karşıtı insan olmasına karşın, çok üstün bir sabır göstererek Allah'ın dinini anlatmaya devam etmiştir. Şiddetli Allah korkusu ile son ana kadar insanları tüm kainatın yaratıcısı olan Allah'a iman etmeye ve O'na kulluk etmeye davet etmiştir. Tüm bunlar Hz. İsa'nın Allah'ın oğlu değil (Allah'ı tenzih ederiz), kavmine Allah'tan müjdeler getiren, ahiret gününe karşı insanları uyaran, güzel ahlaka davet edip her türlü bağnazlıktan kurtulmaları için onlara çağrıda bulunan bir peygamber olduğunu açıkça ortaya koymaktadır.

Tüm insanlar Rabbimiz'in huzurunda aciz ve muhtaçtırlar. Allah tüm kainatı yoktan var eden, tüm varlıklar üzerinde mutlak güç ve hakimiyet sahibi olandır. Canlı cansız herşeyin kontrolü Allah'a aittir. Hz. İsa da Allah'ın yarattığı ve O'na boyun eğmiş bir kul ve Allah'ın elçisidir.

Maide Suresi'nde Hz. İsa'nın kendisi hakkında öne sürülen asılsız iddiaları reddettiği ise şöyle bildirilmektedir:
Allah: "Ey Meryem oğlu İsa, insanlara, beni ve annemi Allah'ı bırakarak iki ilah edinin, diye sen mi söyledin?" dediğinde: "Seni tenzih ederim, hakkım olmayan bir sözü söylemek bana yakışmaz. Eğer bunu söyledimse mutlaka Sen onu bilmişsindir. Sen bende olanı bilirsin, ama ben Sen'de olanı bilmem. Gerçekten, görünmeyenleri (gaybleri) bilen Sensin Sen." (Maide Suresi, 116)

Diğer bir ayette de Hz. İsa'nın, insanlara verdiği gerçek mesaj şöyle bildirilmektedir:
(İsa) Dedi ki: "Şüphesiz ben Allah'ın kuluyum. (Allah) Bana Kitab'ı verdi ve beni peygamber kıldı. Nerede olursam (olayım,) beni kutlu kıldı ve hayat sürdüğüm müddetçe, bana namazı ve zekatı vasiyet (emr) etti." (Meryem Suresi, 30-31)

Milli Gazete