16 Ocak 2007 Salı

Allah'ın, her bir detayı mucize olan yaratma sanatı

İnsanı yoktan yaratmış olan Allah'tır. Onu ve onun etrafını saran tüm güzellikleri, farkında olduğu veya olmadığı tüm nimetleri, bu nimetlerin en küçüğünü ve en büyüğünü sürekli olarak yaratan ve bunların her birinde hayranlık uyandırıcı detaylar var eden Yüce Allah'tır. Bu, Allah'ın detay sanatıdır. Allah, sonsuz aklı ile insanların kavrayamadıkları, henüz detaylarını keşfedemedikleri sistemler yaratmış, her detayın içinde Kendi Yüceliğini ve kudretini gösteren daha da ince güzellikler var etmiştir. Bir ayetinde Allah şöyle bildirmektedir;
Biz onlara biri ötekinden daha büyük olmayan hiç bir ayet göstermedik... (Zuhruf Suresi, 48)

Yoktan var eden, her şeyi dilediği gibi takdir eden ve onları her an dilediği gibi yaratmaya kadir olan Yüce Allah için kuşkusuz yaratmak son derece kolaydır. Allah dilerse, elbette herşeyi giderip yok edebilir. İnsana düşen, kendisine karşılıksız sunulan bu nimetlere şükretmek, Allah'a muhtaç olduğunu bilmek ve yalnızca O'na yönelmektir.
Göklerin ve yerin mülkü O'nundur. Diriltir ve öldürür. O, herşeye güç yetirendir.
O, Evveldir, Ahirdir, Zahirdir, Batındır. O, herşeyi bilendir. Gökleri ve yeri altı günde yaratan, sonra arşa istiva eden O'dur. Yere gireni, ondan çıkanı, gökten ineni ve ona çıkanı bilir. Her nerede iseniz, O sizinle beraberdir, Allah, yaptıklarınızı görendir. (Hadid Suresi, 1-4)

Yeryüzündeki tüm varlıklar mükemmel detaylara sahiptirler. Bir canlıyı incelediğinizde, sahip olduğu her detayın içinde sayısız yaratılış mucizesi görürsünüz. Bir mikroorganizmanın yapısında detaylar vardır, her şeyin temeli olan en küçük parça yani atomlar çok çeşitli detaylara sahiptir. Gökyüzü olağanüstü dengeler ve düzenlerle yaratılmıştır. Evren, insan vücudu, bitkiler, Güneş, çiçekler, dağlar, denizler her biri sayısız ayrıntı ve özellik ile birlikte var edilmiştir.

Örneğin beyindeki kusursuz sistem, bir insanın Allah'ın üstünlüğünü anlaması için tek başına yeterlidir. Beyin, daha önce de belirttiğimiz gibi 100 milyardan fazla sinir hücresi ile donatılmıştır. Algılamak, görmek, hissetmek için bu 100 milyar sinir hücresinin birbirleriyle iletişiminin sağlanması gerekmektedir. 100 milyar hücre, toplam 100 trilyon bağlantı yoluyla iletişim kurmaktadırlar.

Tek bir kar tanesi insanın iman etmesini sağlayabilir. Bir kar tanesi küçük bir toz tanesi etrafında oluşmaya başlayan bir kristaldir. Büyüklüğü sadece birkaç mikron kadardır. Meydana gelen bu mikroskobik şekil altıgendir ve oluşan bu kristal, köşelerinden itibaren küçük kollar uzatarak gitgide gelişir. Hava soğudukça, ortam değiştikçe, kristal büyür, oluşan yapı üzerinde kılcal uzantılar oluşur. Kar tanelerini meydana getiren atomlar, birbirlerine gevşek bir bağ ile bağlanırlar. Bu durum kristallerin birbirlerine farklı şekillerde bağlanmalarına sebep olmaktadır. Bu farklılık o kadar büyüktür ki, yeryüzüne birbirinin aynısı olan bir çift kar tanesinin düşme ihtimali oldukça zordur.

Yeryüzüne sadece bir yıl içinde düşen kar tanelerinin sayısını bir düşünelim. Bunu tahmin edebilmemiz oldukça zordur. Sadece tek bir yağış sırasında tek bir alana düşen kar tanelerinin sayısını bile tahmin etmekte güçlük çekeriz. Her yıl yeryüzüne sayısı belirlenemeyecek kadar çok kar tanesi düşmektedir ve bunların tümü birbirlerinden farklı şekillere sahiptirler. Trilyonlarca minik taneye birbirinden farklı şekil verebilmemiz imkansızdır. Bu durumda, yine Allah'ın yarattığı mükemmel bir detayın, bir olağanüstülüğün sergilenmekte olduğu açıktır. Kainatın Yaratıcısı olan Allah için kuşkusuz birbirinden çeşitli kar tanelerini yaratmak çok kolaydır.

Her insanın vücudunda bulunan 10cm ve 100gr’lık minik ama işlevi dev fabrika da yine insanın imanına vesile olabilir. Böbrekleriniz, yaklaşık 1 milyondan fazla mikro arıtma tesisini bu 10 cm içinde barındırmaktadır. Size hayat veren her şeyi taşıyan kan, bu mikro arıtma tesislerinde sürekli olarak temizlenir. Tüm hücre ve dokularınıza ulaşan suyun da yoğunluğunu ayarlar. Böbrekler, dokularınızda bulunan sıvı miktarını ve bu sıvının yoğunluğunu bilir, vücutta gerekli düzenlemeleri yapar ve Allah'ın dilemesiyle yaşamınızı sorunsuz devam ettirmenize vesile olurlar.

Böbrekler görevini yapmadığında ise nasıl bir durum söz konusu olur herkes az çok bilir. Dev makinelerle haftada birkaç kere gerçekleştirilen diyaliz işlemi yeni bir böbrek nakledilinceye kadar külfetli bir çözümdür hasta için. Cihazın yetersiz kaldığı anda ise ölüm gerçekleşir. Bu olağanüstü arıtma tesisinin önemini ve mucizevi yönünü görebilmek için kuşkusuz bu örnek yeterlidir. Bu mükemmel organ henüz taklit bile edilememişken, evrimciler tarafından bunun tesadüflerle ortaya çıktığının öne sürülmesi kuşkusuz son derece mantıksız ve delilsiz bir iddiadır.

Allah, tüm bu olağanüstü varlıkları yalnızca "Ol" demesiyle yaratmıştır ve her biri O’nun üstün aklının birer tecellisidirler. Bir şeyin, sahip olduğu mükemmelliklerle bir anda olmasını dilediğinde, ona hükmetmesi yeterlidir. Bu gerçek insanlara ayetlerle haber verilmiştir:
Gökleri ve yeri yaratan, onların bir benzerini yaratmağa kadir değil mi? Elbette (öyledir); O, yaratandır, bilendir. Bir şeyi dilediği zaman, O'nun emri yalnızca: "Ol" demesidir; o da hemen oluverir. (Yasin Suresi, 81-82)

Milli Gazete