7 Ekim 2008 Salı

Kötülerin En Büyük Korkusu: İyilerin İttifakı

Her insan huzur ve güvenlik dolu, hiç kimsenin bir diğerine zarar veya tedirginlik vermediği, insanların barış ve dostluk içinde yaşadıkları, birbirlerinden daima güzel, övücü, saygı ve sevgi dolu sözler işittiği bir toplumda yaşamak ister. Ancak bu güzel ortamın bir gün gelip de kendiliğinden oluşacağını düşünmek ve hiçbir şey yapmadan bu günün gelmesini beklemek yeterli değildir. Bu nedenle de barışın, huzurun ve güvenliğin hakim olduğu bir toplumda yaşamayı samimi olarak isteyenler bir an önce harekete geçmeli ve bazı fedakarlıklarda bulunmalıdırlar.

Çevrenize dikkatle bakıp olayları akıl, vicdan ve sağduyu ile değerlendirdiğinizde, yukarıda sıraladığımız tüm bu güzelliklerin insanlar arasında hakim olması için çalışan, tüm vaktini, imkanlarını ve enerjisini buna vakfeden insanların var olduğunu fark edeceksiniz. Ancak onların yanısıra kötülerin de kimler olduklarını ve nasıl bir toplum modeli oluşturmayı amaçladıklarını fark edeceksiniz. İşte görmek istemeyip de gördüğünüz tüm çirkinliklerin, zalimliklerin, dejenerasyonun, sevgisizliğin, nefretin, acımasızlığın, kötü sözlerin, haksızlıkların, fakirliğin, dedikoduların, insanları üzen, sıkan, gerilime düşüren her türlü olayın nedeni kötülerin bu şiddetli ittifakıdır.
Bu ittifakın farkına varan iyi ve vicdan sahibi insanların çevrelerinde gelişen bu olaylara karşı kayıtsız kalmamaları gerekir. Eğer çevrenizdeki kötülüklerden bir nebze olsun rahatsızlık duyuyor ve dünya üzerinden bir an önce yok olmalarını talep ediyorsanız, bu sizin vicdan sahibi, duyarlı bir insan olduğunuzu gösterir. Bu nedenle de vicdanı körelip kötülüklerden rahatsızlık duymayan bir insan olmadan önce mutlaka iyilerden olmanız, hayatınızın bundan sonraki bölümünü onların safında geçirmeniz şarttır. Unutmayın ki zulme rıza göstermek, durmak bilmeyen kötülüklere karşı ses çıkarmadan seyirci olmak, zulmün ta kendisidir.

Hiç kimse "Benim desteğimden ne olur?" dememelidir, çünkü önemli olan herkesin kendi samimi niyeti ve gösterdiği halisane çabadır. Allah her insanın elinden gelenin en fazlasını yapmasını, iyilerin yanında yer almasını tüm bu kötülüklerin erimesine ve oluşturdukları ittifakın darmadağın edilmesine vesile edecektir. Allah bir ayetinde insanların arasında yeryüzündeki bozgunculuğu giderecek fazilet sahibi kişilerin bulunması gerektiğini buyurur:
Sizden önceki nesillerden onlardan kurtardığımızdan pek azı dışında yeryüzünde bozgunculuğu önleyecek fazilet sahibi kişiler bulunmalı değil miydi? Zulmedenler ise, içinde bulundukları refahın peşine düştüler. Onlar, suçlu-günahkarlardı. (Hud Suresi, 116)

Vicdanlı ve akıl sahibi bir Müslüman çevresindeki insanları, içinde yaşadığı toplumu, hatta tüm insanları zulümden, kargaşadan, savaşlardan, bozgunculuktan, ahlaksızlıktan ve vicdansızlıktan kurtarmak için çaba gösterir. Şu çok açık bir gerçektir ki, samimiyet, vicdan, dürüstlük, merhamet, şefkat, sevgi, saygı gibi manevi değerler kötülerin ahlaksızlıklarını eritecek ve ortadan kaldıracaktır. Diğer bir deyişle iyilerin biraraya gelmeleri ve birlikte davranmaları ile kötülerin ittifakı dağılacak, kötülükleri eriyip yok olacaktır. Allah bir ayetinde bu gerçeği şöyle müjdeler:
Hayır, Biz hakkı batılın üstüne fırlatırız, o da onun beynini darmadağın eder. Bir de bakarsın ki, o, yok olup gitmiştir. (Allah'a karşı) Nitelendiregeldiklerinizden dolayı eyvahlar size. (Enbiya Suresi, 18)

Bu nedenle kötülerin ittifakının insanlık açısından tehlikelerini gözler önüne sermenin yanı sıra asıl önemli olan, iyilerin, vicdanlı ve samimi insanların kötülere karşı birbirlerine destek olmaları, zulme uğrayan mazlumları koruyup kollamaları, haksızlığa uğrayanları savunmalarıdır. Bu, Allah'ın hoşnut olduğu ve Kuran'da birçok ayetiyle müminlere emrettiği önemli bir ibadet ve güzel bir tavırdır:
Ve haklarına tecavüz edildiği zaman, birlik olup karşı koyanlardır. (Şura Suresi, 39)
… Ona inananlar, destek olup savunanlar, yardım edenler ve onunla birlikte indirilen nuru izleyenler; işte kurtuluşa erenler bunlardır. (Araf Suresi, 157)

Araf Suresi'ndeki bu ayette Allah, müminlerin elçilerine destek olup savunmalarını, ona yardım etmelerini bildirmektedir. Müminler aynı şekilde birbirlerini de destekleyip savunmalı ve birbirlerine yardımda bulunmalıdırlar. Allah Kuran'ın birçok ayetinde müminlerin birbirlerinin velileri olduklarını bildirmektedir. Bu ayetlerden biri şöyledir:
Mü'min erkekler ve mü'min kadınlar birbirlerinin velileridirler. İyiliği emreder, kötülükten sakındırırlar, namazı dosdoğru kılarlar, zekatı verirler ve Allah'a ve Resûlü'ne itaat ederler. İşte Allah'ın kendilerine rahmet edeceği bunlardır. Şüphesiz, Allah, üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir. (Tevbe Suresi, 71)

"Veli" kelimesinin anlamı, dost, koruyucu, yardımcı ve destekçidir. Öyle ise müminler; vicdan sahibi, güzel ahlaklı, dürüst ve samimi insanlar birbirlerini desteklemeli, birbirlerine dost, yardımcı ve koruyucu olmalıdırlar.


Milli Gazete