30 Mayıs 2006 Salı

Olayları kadere iman gözüyle değerlendirmenin kazandırdıkları

Burada kısaca değindiğimiz olumsuz bakış açısının zararlarından sakınmak için asıl yapılması gereken, samimi müminlerin yaptığı gibi tüm gelişmeleri olumlu olarak değerlendirmek ve kadere teslimiyetin getirdiği lüksü ve huzuru yaşamaktır. Kur’an’da bildirilen bu gerçeği kalbine sindiren bir insanın, sahip olduğu olumlu tutum sonucunda kazanacağı güzelliklerden bazıları şunlardır:

Ümitvar Bir Tutum

“Ümitvar olmak”, şartlar ne olursa olsun, olaylar ne yönde gelişirse gelişsin, Allah’a teslim olmak, üzüntüye ve kaygıya kapılmadan, her gelişmenin müminler için en hayırlı sonuçla biteceğinden kuşku duymamaktır.

İman edenler, kadere tam teslim oldukları için, bir olay planladıkları gibi olmasa da, çok sevdikleri bir şeyi yitirseler de, bunun Allah’ın takdiri olduğunu düşünür ve o olaydaki hayırlı yönleri görürler. İşte Kur’an ahlakının bu özelliği sayesinde, Allah’ın izniyle iman edenler hem dünya hayatında hem de ahirette huzurlu ve güzel bir yaşam sürerler. Ümitvar olmanın önemi bir ayette şöyle bildirilmiştir:

“...Allah’ın rahmetinden umut kesmeyin. Çünkü kafirler topluluğundan başkası Allah’ın rahmetinden umut kesmez.” (Yusuf Suresi, 87)

Tevekkül

Etrafımızda olan-biten herşey Allah’ın “Ol” demesiyle gerçekleşir. Karşımıza çıkan her görüntü Allah’ın dilemesiyle yaratılır. Hiçbir şey başıboş ve kendi haline bırakılmış değildir.

Herşey Allah’ın belirlediği bir kader üzerine yaratılmıştır.

Bunun bilincinde olan bir mümin, şartlar ne olursa olsun tevekkül eder ve asla olumsuz düşüncelere kapılmaz. Olayların hep güzel yönlerini gören olumlu tutumunu, hayatı boyunca karşılaştığı bütün olaylarda sergiler. Müminlerin bu tevekküllü ahlakları Kur’an’da şöyle bildirilir:

“De ki: “Allah’ın bizim için yazdıkları dışında, bize kesinlikle hiçbir şey isabet etmez. O bizim Mevlamızdır. Ve mü’minler yalnızca Allah’a tevekkül etmelidirler”.” (Tevbe Suresi, 51)

Sonuç

Allah insanın nefsine hem kötülüğü hem de ondan sakınmanın yollarını ilham etmiştir. (Şems Suresi, 8) İnsan, alacağı tek bir samimi kararla nefsin her türlü kötülüğünden kurtulabilir. Aynı şekilde, olumsuz bakış açısından kurtulmak da bir karara bağlıdır. ‘Elimde değil’ diyerek, ümitsizliğe kapılmak ve olumsuz ruh halini sürdürmek ise, bu tutumunu değiştirmek için gayret sarf etmediği sürece insana hem dünyada hem de ahirette hiçbir şey kazandırmayacaktır.

Bir insanın rahat, neşeli ve huzurlu olabilmesi, ancak kendisini Allah’a teslim etmesiyle ve yalnızca O’na yönelmesiyle mümkündür. Allah’ın razı olacağı umulan tavır, insanın olumsuz gibi görünen olaylarda dahi hüzne ve umutsuzluğa kapılmaması ve her an ümitvar bir ahlak sergilemesidir. Allah Kur’an’da gerçekten iman edenler için korku ve üzüntü olmadığını şöyle haber verir:

“... Bundan sonra size Benden bir hidayet geldiğinde, kim Benim hidayetime uyarsa, onlara korku yoktur ve onlar mahzun olmayacaklardır.” (Bakara Suresi, 38)