18 Nisan 2006 Salı

Güleryüzlü ve güzel sözlü olmak

Müslümanların sevgilerinin ve tevazularının neticelerinden biri de güleryüzlü ve güzel sözlü insanlar olmalarıdır. Rabbimiz, “Kullarıma, sözün en güzel olanını söylemelerini söyle. Çünkü şeytan aralarını açıp bozmaktadır. Şüphesiz şeytan insanın açıkça bir düşmanıdır.” (İsra Suresi, 53) ayetiyle iman edenlerin kullanması gereken üslubu bildirmiştir. Bu ayet, Müslümanların tüm insanlara ve birbirlerine karşı kullandıkları üsluba çok dikkat etmeleri, incitici, iğneleyici, alaycı, sert, kınayıcı söylemlerden şiddetle kaçınmaları gerektiğini gösterir.

Allah’ın iman edenlere emrettiği ahlaka uyanlar, kötülüğe dahi iyilikle cevap verir, Allah rızası için sabreder, hoşgörülü olur, öfkeden, katılıktan ve sertlikten sakınırlar. Üslupları ve tavırlarındaki itidal insanlara güven verir. Hz. Ali, Allah’ın seçkin kıldığı mübarek Peygamberimiz (sav)’in bu konudaki güzel tavrını müminlere şöyle örnek verir:

... İnsanları birbirine sevdirecek, birbirlerine kaynaştıracak şeyleri konuşurdu. Onları ürkütmez, kaçırmazdı. Her kavmin liderine önem atfederdi; ikram ederdi...

Görüldüğü gibi Peygamberimiz (sav)’in güzel sözü ve hikmetli tavırları insanların birbirlerini sevmelerine, birbirlerine dost olmalarına vesile olmuş, onların kalplerini İslam ahlakına ısındırmıştır. Hz. Muhammed (sav)’in, toplumların liderlerine önem göstererek ve onlara ikramda bulunarak göstermiş olduğu ince nezaket de müminler için önemli bir örnektir. Peygamberimiz (sav)’in torunu Hz. Hasan da, Hz. Muhammed (sav)’in konuşmalarındaki hikmet ve güzelliği müminlere şöyle anlatmıştır:

Mani kelimelerle (az sözle çok mana ifade edecek şekilde) gayet güzel ve veciz konuşurdu. Sözlerinde ne fazlalık olurdu ve ne de eksiklik.

Tüm bunlar müminlerin konuşmalarının nasıl olması gerektiğini gösteren çok değerli bilgilerdir. Müslümanların sözlerinin yanı sıra tavırlarındaki nezaket ve asalet de son derece önemlidir. Koşullar ne olursa olsun güleryüzlü olmak, müminlerin asilliğinin bir göstergesidir. Bu konuda da her zaman olduğu gibi Kur’an ahlakı ve Hz. Muhammed (sav)’in tavrı müminlerin ölçüsüdür. Peygamberimiz (sav)’in hayatına şahit olma şerefine erişmiş olan müminler, kendisinin güleryüzünü, nezaketini, ince düşüncesini ve insaniyetini çok farklı örneklerle ifade etmişlerdir:

Onun güler yüzlü oluşu ve herkese nazik davranışı adeta onu halka bir baba yapmıştı. Herkes onun katında ve nazarında eşit idi.

Allah Resulü, daima güler yüzlü, yumuşak huylu idi...

Allah Resulü, halkın en çok gülümseyeni ve en neşelisi idi.

Peygamberimiz (sav) ashabına da güler yüzlü olmalarını tavsiye etmiş ve şöyle demiştir:

Sizler insanları mallarınızla memnun edemezsiniz, onları güzel yüz ve güzel huyla hoşnut edersiniz.

Allah Teala kolaylık gösteren ve güler yüzlü kişiyi sever.