13 Mart 2013 Çarşamba

Erbakan Hocamız İslam Birliğini İstiyordu -1-

Türkiye Cumhuriyeti'nin 54. Başbakanı, Saadet Partisi'nin Genel Başkanı Merhum Sayın Prof. Dr. Necmettin Erbakan Hocamızın vefatının 2. yılına girdik. 22 şubat - 3 Mart arasında düzenlenen Erbakan haftasına İslam dünyası liderlerinin yoğun ilgili gösterdi. Ben de bu sebeple yakın siyasi tarihimizde eşi benzeri olmayan değerli bir dava adamı Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın İslam alemine yaptığı hizmetlerin küçük bir bölümünden bahsetmek istiyorum.

Erbakan Hocamızın farklı bir vizyonu, farklı misyonu, farklı bir karizması vardı. Fıtratı ihlaslı bir müslüman fıtratı, konuşmaları ise samimiydi. Konuşmalarındaki hikmet, samimiyet ve dürüstlük insanları kendine çekiyordu.

Sevgili Hocamız vuslatına yakın bir zamanda, "Malıyla, canıyla mücadele eden, bir Müslüman olarak hatırlanmak isterim" demişti. Gerçekten de bizler kendisini, son anına kadar Allah rızası için gayret eden, hayatını İslam yoluna adamış değerli bir insan olarak biliriz. Nitekim hakka yolcu edildiği o gün, Sayın Erbakan’a olan sevgi ve vefa seli bunun en güzel örneğiydi. Erbakan hocamız tıpkı yaşarken olduğu gibi o günde de farklı partilerden, farklı inançlardan, farklı ırklardan, farklı görüşlerden her türlü kesimi bir araya getirmeyi başardı.

Gerek siyasi gerekse içtimai hayatta Türkiye'ye, İslam dünyasına ve tüm insanlığa yol gösteren bir rehber olan, Sayın Necmettin Erbakan'ın çok şerefli mübarek bir geçmişi var. 1970'li yıllardan başlayarak siyaset sahnesinde yer almaya başladığı dönemden bu yana hayatı boyunca özellikle İslam ülkelerinin birliğini tesis etmeye çalıştı. Bir başka deyişle Erbakan hocamızın ideali İslam birliğini kurmaktı. Sayın Erbakan şu sözleri söyledi:

“İlmi tespitler ve tarihi gerçekler, insanlığın kurtuluşu için tek çarenin İslam dini olduğunu gösteriyor. Tek millet olan ırkçı emperyalizme karşı, İSLAM ÜMMETİ BİRLİK OLMALIDIR.” (Prof. Dr. Necmettin Erbakan)
85 yıllık hayatında bitmek tükenmek bilmeyen enerjisiyle Prof. Dr. Erbakan çalışkanlığı, aşkı, şevki ve hiç kimseden yılmaz oluşu ile her zaman öne çıkan bir kişilik oldu. Erbakan hocamız her daim İslamın sıcak ruhunu yansıtan bir ahlak ve duruş sergilerdi. Nitekim merhum Necmettin Erbakan’ın kurduğu partiler bir partiden ziyade bir müslüman topluluğu olarak görülmüştür her zaman. Partili vatandaşlarımız ise İslamın dünyaya yayılması için gayret eden müslüman toplulukları olarak görülmüştür.

Necmettin Erbakan hocamız gerçek kurtuluşun ancak manevi huzurda olacağını şu sözlerle bildirmişti:
"Manevi huzur olmadan maddi huzuru bulmak mümkün değildir. Peygamber Efendimiz sadece İslam alemi için değil bütün insanlık için bir kurtuluş müjdesidir. ADALETLE YÖNETİLEN, BARIŞ VE HUZUR DOLU BİR DÜNYA, ANCAK O'NUN GETİRDİĞİ İLAHİ PRENSİPLER ÜZERİNE İNŞA EDİLEBİLİR." (Prof. Dr. Necmettin Erbakan)

Çok uzakta müslüman bir ülkedeki bir kişi zulme uğrasa sevgili hocamız Erbakan’ında yüreği sızlardı. Erbakan hocamız her gittiği yerde müslümanların birlik olması gerektiğini savunur. Birliğin Allah’ın emri olduğunu, müslümanların ayrılıp tefrikaya düşmemeleri gerektiğini anlatırdı. Merhum Erbakan müslümanların kurtuluşunun tek çözümünün İttihad-ı İslam olduğunu sık sık vurgulamıştır. Sadece vurgulamamakla da kalmamış, İttihadı İslamın hayata geçmesi için elinden gelen herşeyi yapmıştır. Merhum Erbakan İslam birliğinin kurulması için şunları söylemişti:

“Lafla olmaz, İslam Birliğini, İslam BM’sini, İslam Natosunu kuracağız, yeni bir dünya kuracağız.” (Prof. Dr. Necmettin Erbakan)

Merhum Erbakan Hocamızın dediği gibi İslam birliğini istemek lafta kalmamalı. İslam birliği kurulduğunda, ittihadı İslam gerçekleşince bugünkü Müslümanların da çilesi bitecektir. Müslüman Türk milleti olarak bizim bu görevi üstlenmemiz gerekiyor. Liderlik Osmanlıdan kalan bir mirastır bizlere. Milletimizin devlet tecrübesi var, ittihad tecrübesi var. Türkiye öncülüğünde bir birlik şu an için olabilecek en kolay, en makul, en yakın yoldur. Biz isteyelim bu birliği, hayata geçirecek olan Allah’tır. Rabbimiz vadetmiştir, yaratacak olan da O’dur. İnşaAllah.