6 Şubat 2007 Salı

Yağmur ormanları

Yağmur ormanı veya tropikal orman denilince ilk akla gelenler, göz alıcı kelebekler, orijinal görünümlü böcekler, rengarenk kuşlar, geniş yapraklı, büyük ve yemyeşil ağaçlardır. Yağmur ormanları ekvatora yakın bölgelerde bulunan, iç içe geçmiş, daima yeşil ve yüksek ağaçlardan oluşan ormanlardır. Bu ormanların en önemli özelliği ise, olağanüstü sayıda hayvan ve bitki türünü barındırmasıdır. Bir tropikal ormanın hemen her yeri çok çeşitli canlı türlerinin yuvasıdır.

250 yıl kadar önce, Güney Amerika'daki yağmur ormanlarına ilk ayak basan Avrupalı araştırmacılar, gördükleri çeşitlilik karşısında hayrete düşmüşlerdi. Her yeni araştırma da buradaki bitki ve hayvan türlerinin zenginliğini bir kez daha gözler önüne serdi.

Tropikal kuşaktaki bir ormanın diğer ormanlardan oldukça farklı bir yapısı vardır. Bir yağmur ormanında, geniş gövdelerinde çeşitli liken ve mantar türleri bulunan yaklaşık 50 metre uzunluğundaki ağaçlar yer alır. Çok sayıda kuş, böcek, hayvan türü, bu ağaçların üst tabakasında yaşamlarını sürdürür. Yüksek ağaçların altında, palmiye, sedir, maun, incir gibi orta boy çeşitli ağaçlar bulunur. Bunların gövdeleri de renk renk orkideler, kaktüsler, eğrelti otları ve yosunlarla kaplıdır. Ormanın en alt tabakası olan ot katı ise, oldukça sık bir bitki örtüsü oluşturur ve büyük bir zenginlikteki böcek, bakteri ve mantar türlerine ev sahipliği yapar. Kısacası, bir yağmur ormanının en karakteristik özelliği, insanı şaşkına çeviren canlı çeşitliliğidir.

Karaların sadece %7'sini oluşturan yağmur ormanlarında, yeryüzündeki bitki ve hayvan türlerinin %50'sinden fazlası yaşamaktadır. Amazon Havzası'nın bir bölgesinde, bir gün içinde, 440 tür kelebek toplanabilir. (1) Tek bir ağacın üzerinde 43 ayrı karınca türü (2); 650 farklı böcek türü görülebilir. (3) Yine bu bölgedeki bir kilometre karelik ormanlık alanda yüzlerce tür kuşa rastlamak mümkündür. Tropikal ormanlarda yaşadığı tahmin edilen böcek türü sayısı milyonlarcadır.

Tropikal ormanlardaki canlı çeşitliliği, bir bütün halinde ve karşılıklı hassas dengelere dayalı olarak yaratılmıştır. Örneğin, yağmur ormanının tabanında yaşayan mikroskobik canlılar, minik böcekler ve mantarları ele alalım. Bunlar dev ağaçlar ve küçüklü büyüklü hayvanlara kıyasla oldukça küçük boyutlardadır; ancak önemli görevler üstlenirler: Ormanın temizliğinden ve toprağın verimli duruma getirilmesinden sorumludurlar. Ağaçlardan düşen yaprak ve dalları, ölü hayvanları değerlendirerek ekosisteme geri kazandırırlar. Böylece hiçbir şey israf edilmez.

Söz konusu ormanlardaki bitki ve hayvanların, dünya üzerindeki her insan için hayati önemi vardır. Tropikal ormanlar, atmosferdeki karbon ve oksijen dolaşımında, küresel iklim sisteminde, yeryüzündeki su dolaşımında ve daha birçok dengede rol oynarlar; ayrıca yeni besinler, ürünler ve ilaçlar için muazzam bir kaynak oluştururlar. Fotosentez sırasında, atmosferden karbondioksit alıp oksijen vermeleri nedeniyle "dünyanın akciğerleri" olarak adlandırılırlar.

Yağmur ormanlarının görkemli canlı çeşitliliği Darwinizm açısından oldukça sıkıntı vericidir. Böyle bir durum, evrimcilere hikaye üretme fırsatı dahi vermemektedir. Nitekim evrimci araştırmacılar tropikal ormanlardaki muazzam çeşitliliğin nedenlerini bilmediklerini itiraf etmektedirler. (4) Oysa ortada apaçık bir gerçek vardır: Tüm canlılar gibi, söz konusu ormanlardaki tek hücreli, bitki ve hayvan türlerini de Allah yaratmıştır. Evrimciler içine düştükleri çıkmazdan kurtulmak istiyorlarsa, bu gerçeği kabul etmelidirler.

Evrimci iddianın ne kadar akıl dışı olduğunu göstermek için bir örnek verelim: Onlarca farklı ürünün üretildiği büyük bir fabrikayı hayalinizde canlandırın. Bu fabrikanın her biri televizyon, bilgisayar gibi teknolojik cihazlardan oluşan geniş bir ürün yelpazesi olsun. Söz konusu fabrikayı ve ürünlerini dikkate alarak kendi kendinize şu soruları sorun: Bunlar, hiçbir bilinçli müdahale olmaksızın, çeşitli elementlerin tesadüfen birleşmeleriyle meydana gelebilir mi? Bu ileri teknoloji ürünü aletler, zaman içinde Güneş, rüzgar, yıldırım ve benzeri doğa olaylarının etkisiyle oluşabilir mi?

Elbette böyle bir şey mümkün değildir; herkes bilir ki gerek fabrika gerekse imal edilen cihazlar, mühendisler, yöneticiler ve çeşitli uzmanların tasarım ve planlamasının eserleridir. Şimdi bir de her biri günümüzün en karmaşık elektronik cihazından çok daha kompleks sistemlere sahip on milyonlarca canlı türünün bir arada yaşadığı yağmur ormanlarını düşünün. Şüphesiz milyonlarca senedir mükemmel bir uyum ve iş birliği içinde yaşayan canlılardan oluşan böyle bir ortam, evrim teorisinin iddia ettiği gibi, kendiliğinden veya tesadüflerle oluşamaz. Buradaki olağanüstü yaratılış, en ince detayına kadar alemlerin Rabbi olan Allah'a aittir.

(1) M. Encarta Encyclopedia 2001 Deluxe Edition CD, “Amazonian Biodiversity”
(2) ‘E.O. Wilson, “The Current State of Biological Diversity”, s. 9, E.O. Wilson, F.M. Peter (editors), Biodiversity, National Academy Press, Washington D.C., 1988.
(3) Çağlar Sunay, “Yitirilmekte Olan Cennet Amazon”, Bilim ve Teknik, Nisan 1999, s. 75.
(4) Virginia Morell, “On the Origin of (Amazonian) Species”, Discover, Nisan 1997


Milli Gazete