10 Haziran 2008 Salı

Mucize Molekül: DNA

Var olan her detayın yaratılışında üstün bir hikmet bulunmaktadır ve her detay bir amaca hizmet etmek için var edilmiştir. Yeryüzündeki milyarlarca insanın her birinin, trilyonlarca hücresinde bulunan DNA’da da milyarlarca detay vardır. Yok denilebilecek kadar küçük bir mekanda milyarlarca detay var olması apaçık Yaratılış Mucizesidir.
DNA kar­bon, hid­ro­jen, ok­si­jen, azot, fos­fat atom­la­rın­dan olu­şan ve hüc­re­nin bü­tün ha­ya­ti fonk­si­yon­la­rın­da rol alan dev bir mo­le­kül­dür. İn­sa­na ait bir DNA mo­le­kü­lün­de bu atom­lar­dan mil­yar­lar­ca bu­lu­nur ve her in­san­da ki­şi­nin ken­di­si­ne özel bir bi­çim­de dü­zen­len­miş­tir. DNA, bu mo­le­kü­lün kim­ya­sal ya­pı­sı­nı ifa­de eden de­ok­si­ri­bo (D), nük­le­ik (N), asit (A) ke­li­me­le­ri­nin kı­sa ya­zı­lı­mı­dır.

Her in­san hüc­re­si­nin çe­kir­de­ğin­de­ki DNA mo­le­kü­lü, 5 mik­ron (mik­ron: mi­li­met­re­nin bin­de bi­ri) ça­pın­da, mi­nik bir top ha­lin­de sa­rı­lı du­ran "nük­le­ik asit"ten olu­şur. Nük­le­ik asit­ler, vü­cu­du­mu­zun sa­de­ce %2'si­ni oluş­tu­ran an­cak son de­re­ce önem­li bi­le­şik­ler­dir. Nük­le­ik asit­le­rin te­mel ya­pı bi­ri­mi ise "nük­leo­tid"ler­dir. Nük­le­otid­ler­den 6.000.000.000 (mil­yar) ka­da­rı kim­ya­sal ola­rak çif­te sar­mal şek­lin­de bir­le­şe­rek DNA'yı mey­da­na ge­ti­rir­ler.

Sar­mal şek­lin­de bir mer­di­ven ya­pı­sı­na sa­hip olan DNA mo­le­kü­lü, bi­lim adam­la­rı­nı şa­şır­tan bir mi­ma­ri dü­ze­ne sa­hip­tir. Mer­di­ve­nin yan ta­raf­la­rı, fark­lı tür­de­ki "şe­ker" ve "fos­fat"tan olu­şan DNA mo­le­kü­lü­nün omur­ga­sı­dır. Ba­sa­mak­lar ise "baz" adı ve­ri­len ve bir­bi­ri­ne bağ­la­nan dört kim­ya­sal mad­de çif­tin­den mey­da­na gel­mek­te­dir: Ade­nin, ti­min, si­to­zin ve gua­nin. Baz­lar kar­bon, ok­si­jen, hid­ro­jen ve nit­ro­jen içe­ren 12 ila16 atom­dan mey­da­na ge­len mo­le­kül­ler­dir. Bu kim­ya­sal­lar da DNA sar­ma­lı üze­rin­de özel bir di­zi­li­me sa­hip­tir. Bun­la­rın di­zi­li­mi sa­de­ce iki tür­de eş­leş­me ile müm­kün­dür: Ade­nin (A) dai­ma ti­min­le (T) ve si­to­zin (C) dai­ma gua­nin­le (G) bağ­lan­mak­ta­dır.
Bi­lim adam­la­rı DNA'yı oluş­tu­ran atom­la­rın, nük­le­otid­le­ri mey­da­na ge­tir­mek üze­re na­sıl özel bir di­zi­lim­le bir­leş­tik­le­ri­ni tes­pit et­miş­ler­dir. An­cak can­lı­lı­ğın ya­pı­taş­la­rı­nın ya­pı­sı­nı bil­mek­le, bun­la­rı mey­da­na ge­tir­mek bir de­ğil­dir. Ni­te­kim bi­lim adam­la­rı el­le­rin­de doğ­ru mal­ze­me­ler -atom­lar ve bun­la­rı bi­ra­ra­ya ge­ti­re­cek tek­no­lo­ji- ol­ma­sı­na kar­şın, hiç­bir şe­kil­de can­lı­lı­ğın DNA mo­le­kü­lü­nü oluş­tu­ra­ma­mak­ta­dır­lar. Ku­ran'da Rab­bi­miz şöy­le bil­dir­mek­te­dir:
Di­ril­ten ve öl­dü­ren O'dur. Bir işin ol­ma­sı­na hük­met­ti mi, ona yal­nız­ca: "Ol" der, o da he­men olu­ve­rir. (Mü­min Su­re­si, 68)
Si­zin İla­hı­nız yal­nız­ca Al­lah'tır ki, O'ndan baş­ka İlah yok­tur. O, ilim ba­kı­mın­dan her­şe­yi ku­şat­mış­tır. (Ta­ha Su­re­si, 98)

Atom­la­rın di­zi­li­min­de özel bir ya­ra­tı­lış gö­rü­lür. Her bir nük­leo­tid içe­ri­sin­de yak­la­şık 34 atom bu­lun­mak­ta­dır. DNA'da top­lam 6 mil­yar nük­leo­tid ol­du­ğu­na gö­re, (34 x 6.000.000.000) 204 mil­yar ato­mun DNA mo­le­kü­lü­nü oluş­tur­mak için kim­ya­sal ola­rak bir­leş­me­si ge­rek­li­dir. Eğer bir sa­ni­ye­de bir atom üze­rin­de iş­lem ya­pa­bil­sey­di­niz ve gün­de 8 sa­at, yıl­da 350 gün ça­lı­şa­bil­sey­di­niz, sa­de­ce tek bir DNA mo­le­kü­lü­nü üret­me­niz 20.000 yıl­dan da­ha faz­la sü­re­cek­ti. Akıl sa­hi­bi bir in­san bi­le bu­nu ya­pa­maz­ken, DNA mo­le­kü­lü­nün, te­sa­düf­ler so­nu­cu ken­di ken­di­ne oluş­tu­ğu na­sıl dü­şü­nü­le­bi­lir? El­bet­te ki bu im­kan­sız bir du­rum­dur.Ayrıca canlılığın oluşabilmesi için DNA moleküllerinde hatasızlık olması gerekir. Hat­ta DNA'nın ya­pı­sın­da mey­da­na ge­len en ufak bir yan­lış da­hi cid­di so­nuç­lar do­ğur­mak­ta­dır. Ta­nın­mış bi­lim ya­za­rı Ric­hard Mil­ton du­ru­mu şöy­le an­lat­mak­ta­dır:
“… her bir nük­le­ozi­tin [nük­le­oti­din fos­fat bağ­lan­ma­mış ha­li] doğ­ru sı­ra­da "ya­zıl­ma­sı" ve DNA mo­le­kü­lü için­de tam ola­rak doğ­ru yer­de bu­lun­ma­sı ge­re­kir ve da­ha ön­ce ta­nım­lan­dı­ğı gi­bi, in­san­lar, hay­van­lar ve bit­ki­ler­de­ki baş­lı­ca iş­lev bo­zuk­luk­la­rı­na tek bir DNA mo­le­kü­lü, ya da o mo­le­kül için­de­ki tek bir nük­le­ozi­tin yok­lu­ğu ya da yan­lış yer­leş­ti­ril­me­si ne­den ol­mak­ta­dır.” (Ric­hard Mil­ton, Son Tar­tış­ma­lar Işı­ğın­da Dar­wi­nizm'in Mit­le­ri, Ge­le­nek Ya­yın­cı­lık, Ey­lül 2003, çev: İb­ra­him Ka­pak­lı­ka­ya, s. 208.)

DNA şe­ri­din­de bu­lu­nan her baz di­zi­li­mi -ade­nin, ti­min, si­to­zin ve gua­nin nük­le­otid­le­ri­nin di­zi­li­mi- hüc­re çe­kir­de­ğin­de­ki ge­ne­tik met­ni oluş­tu­rur ve ha­ya­ti öne­me sa­hip pro­te­in­le­ri in­şa et­mek için ih­ti­yaç du­yu­lan bil­gi­yi içe­rir. Bu ba­kım­dan DNA'nın bir yan­dan dü­zen­li ya­pı­sı­nı ko­rur­ken, bir yan­dan da bil­gi çe­şit­li­li­ği­ne izin ve­re­cek bir di­zi­li­me sa­hip ol­ma­sı, üstün bir Akıl tarafından yaratıldığının açık delilllerindendir.DNA’daki yaratılış delilleri gök­le­ri ve ye­ri ya­ra­tan Yü­ce Rab­bi­miz'in eser­le­rin­den sa­de­ce bir ta­ne­si­dir. Yu­suf Su­re­si'nin 100. aye­tin­de şöy­le bil­di­ril­mek­te­dir:
... Şüp­he­siz be­nim Rab­bim, di­le­di­ği­ni pek in­ce dü­zen­le­yip ted­bir eden­di. Ger­çek­ten bi­len, hü­küm ve hik­met sa­hi­bi O'dur. (Yu­suf Su­re­si, 100)


Milli Gazete