2 Ağustos 2005 Salı

Kur'an'ın taklit edilemezliği

Kur’an edebi yönden hayranlık uyandırıcı, benzersiz bir üsluba sahiptir. Öncelikle belirtilmesi gereken Kur’an’ın her çağdan, her türlü insan grubuna hitap eden bir anlatıma sahip olmasıdır. Okuyan kişinin bilgi ve kültür seviyesi ne olursa olsun Kur’an herkesin anlayabileceği gibi açık, anlaşılır bir dile sahiptir. Bir ayette Allah Kur’an hakkında şöyle bildirir:

Andolsun Biz Kur’an’ı zikr (öğüt alıp düşünmek) için kolaylaştırdık... (Kamer Suresi, 22)

Kur’an’da bu kadar kolay anlaşılır bir üslup olmasına rağmen, hiçbir yönden Kur’an’ın taklidi mümkün olmamıştır. Allah’ın Kur’an’ın benzersizliğine dikkat çektiği ayetlerden bir kısmı şöyledir:

Eğer kulumuza indirdiğimiz (Kur’an)’den şüphedeyseniz, bu durumda, siz de bunun benzeri bir sûre getirin. Ve eğer doğru sözlüyseniz, Allah’tan başka şahitlerinizi (kendilerine güvendiğiniz yardımcılarınızı) çağırın. (Bakara Suresi, 23)

Yoksa: “Bunu kendisi yalan olarak uydurdu” mu diyorlar? De ki: “Bunun benzeri olan bir sûre getirin ve eğer gerçekten doğru sözlüyseniz Allah’tan başka çağırabildiklerinizi çağırın.” (Yunus Suresi, 38)

Kur’an’ın mucize kelimesi ile nitelendirilmesinin sebeplerinden biri, yukarıdaki ayetlerde vurgulandığı gibi insan çabası ile bir benzerinin yazılamamasından kaynaklanır. İşte bu imkansızlık ne kadar büyük olursa, mucize de o denli büyüktür. Dolayısıyla Kur’an’ın üslubunun yüzyıllardır milyarlarca insan arasından, tek bir kişi tarafından bile taklit edilemez oluşu, mucizevi yönünün ispatlarından biridir. F. F. Arbuthnot, The Construction of the Bible and the Koran (İncil ve Kur’an’ın Yapısı) adlı kitabında, Kur’an hakkında şu yorumda bulunmuştur:

Edebi bakış açısıyla değerlendirildiğinde, Kur’an yarı şiirsel yarı düz yazı olarak yazılmış en saf Arapçaya örnektir. Dilbilimcilerin bazı durumlarda Kur’an’da kullanılan belirli kalıp ve ifadelerle uyuşacak kurallar kullandıkları ve Kur’an’a eş bir çalışma üretmek için birçok denemede bulunmalarına rağmen, henüz hiçbirinin bu konuda başarılı olmadıkları bildirilmiştir. (1. [F. F. Arbuthnot, The Construction of the Bible and the Koran, London, 1985, s. 5.]; http://www.islamweb.net/english/quran/miracalous/miracalous1.htm

2. Dr. Adel M. A. Abbas, Anne P. Fretwell, Science Miracles, No Sticks or Snakes, Amana Publications, Beltsville, Maryland, ABD, 2000, s. 13.)

Kur’an’ın anlatımında kullanılan kelimeler hem anlam bakımından, hem de üslubun akıcılığı ve etkisi bakımından son derece özeldir. Ancak Kur’an’ın Allah’ın emir ve yasaklarını bildirdiği kutsal bir kitap olduğuna iman etmek istemeyenler, çeşitli bahaneler öne sürerek inkara yönelmişlerdir. Allah iman etmeyenlerin Kur’an hakkındaki nitelemelerine karşı aşağıdaki ayetlerde şöyle bildirir:

Biz ona (peygambere) şiir öğretmedik; (bu,) ona yakışmaz da. O (kendisine indirilen Kitap), yalnızca bir öğüt ve apaçık bir Kur’an’dır. (Kur’an,) Diri olanları uyarıp korkutmak ve kafirlerin üzerine sözün hak olması için (indirilmiştir). (Yasin Suresi, 69-70)