Arakan halkının yaşadığı zulmü, daha
önceki yazılarımda ve televizyon programlarımda defalarca dile getirmiştim. Fakat
Arakan’da halen birşey değişmedi; Kendilerini Budist olarak adlandıran devlet destekli
çeteler, Müslüman köylerine saldırıyor, yakıp, yıkıp, yağmalıyor, bir çok masum
insanı gerekçe göstermeden tutukluyorlar. Şimdi de masum, hiç birşeyden
habersiz çocukları hedef almaya başladılar. Yağmalamalardan sonra ortada kalan
çocukları, ellerini bacaklarının altından geçirtip bağlayarak sokaklarda yarı
çıplak bir vaziyette bırakıyorlar. Bu şekilde elleri ayakları bağlı olan çocuklar
günlerce aç susuz bekletiliyor. Kimi açlıktan ölüyor, kimi yaklaşık 10 derece
olan soğuğa yenik düşüp donarak ölüyor.
Çeşitli haber ajanslarına konuşan
Arakan halkı bu konuda şöyle diyor; “Bu vahşetin en acı tarafı ise, dünyanın gözleri
önünde hep yaşanmasıdır. Bizler hakkında dünya insan hakları örgütleri kör
durumda. Bu insanlık ihlalleri eğer Avrupa’nın herhangi bir ülkesinde olsaydı,
dünyada yer yerinden oynardı. Ama konu biz olunca neden dünya sessiz kalıyor?
İslam İşbirliği Teşkilatının Arakan’ı ziyaret etmesi, bizim yaşadıklarımız
bakımından hiç bir şeyi değiştirmedi. Bilakis Budist çeteler, Rahip ve
Hükümetten destek alarak bizlere daha çok saldırmaya başladı. Hatta onların
gelişinden dolayı bize öfke ve kinleri daha çok arttı.”
Tabi ki Arakan halkı bu demeçleri
verirken bile tedirginler, zira can güvenlikleri tehlikede olduğu için
isimlerini gizlemek mecburiyetinde kalıyorlar. Aksi takdirde Budist çeteler
tarafından tespit edilip yok edileceklerini düşünüyorlar. Peki, Arakan'daki
çocukların suçu ne? Tüm dünya insanları
gibi biz de oturup bu zulmü seyredecek miyiz ? Elbette ki İslam ahlakı gereği duyarsız
kalamayız. Her türlü imkanımızı kullanıp sık sık bu zulmü dile getirmeli, bir
an önce İslam Birliği oluşması için dua etmeli, bu talebimizi her yerde
dillendirmeliyiz.