13 Aralık 2011 Salı

Mezhepler Arasında İhtilaf Sanılan Konular Aslında Müslümanlar için Kolaylıktır 1

Ehl-i Sünnet ve'l Cemaat mezhepleri arasındaki farklılıklar İslam dünyasına zarar değil aksine büyük fayda sağlamıştır. Mezhep imamlarının her biri kendi içtihadını anlatmış ama birbirlerini ortadan kaldırma gibi bir yola gitmemişlerdir. Hadiste de belirtildiği gibi saygı içinde oluşan bir ihtilafın rahmet olacağı açıktır ve tarih, bunun rahmet olduğunu göstermiştir. Zaruri durumlarda bir mezhep mensubunun başka bir mezhebi taklit edebilmesi kolaylığı bu rahmetin en açık göstergesidir.

Zira Ömer b. Abdulaziz bu konu ile ilgili olarak şöyle buyurmaktadır:

"Resulullah'ın ashabının fıkhi meselelerde ihtilafa düşmemesini istemezdim. Çünkü onlar bir görüşte toplansalardı insanlar zora düşerdi. Bir kimse onlardan birisinin sözüne sarılırsa, bu kendisi için sünnet olur." (Muhammed Ebu Zehra, İslam'da Siyasi, İtikadi ve Fıkhi Mezhepler Tarihi, s. 21)

Ehl-i Sünnet itikadı içerisinde, uygulama alanındaki her türlü samimi düşünce, içtihat ve yorumun İslam'ın değişik çevre ve coğrafyalara yayılmasını kolaylaştırdığı bilinen bir gerçektir.

Sahabenin farklı yorumlarına zemin hazırlayan sebeplerin en başında hadislerin değişik yorumlanması gelir. İslam'ın, Kuran'dan sonra en önemli kaynağı sünnet, yani hadislerdir. Mezhep imamları sünnete sarılmanın önemi üzerinde durmuş ve sünnetten kopanların hüsrana uğrayacağını söylemişlerdir.

Mezhep imamları, Sünnet-i Seniyye'ye uymanın önemini şu sözleriyle vurgulamışlardır.

İmam-ı Azam, "İçlerinde hadisle meşgul olanlar bulunduğu müddetçe insanlar kurtulmuşlardır. Ne zaman ilmi, hadisin dışında ararlarsa, o zaman bozulurlar. Allah'ın dini ile ilgili bir konuda şahsi görüşünüze göre hüküm vermekten sakınınız, sünnete tabi olunuz. Kim sünnetten ayrılırsa sapıtır." (Eş-şa'rani, el-Mizanü'l Kübra, 1:51)

İmam şafii, "Resulullah'tan bir hadis rivayet ettiğim halde o hadisten başka bir hükme varırsam, beni hangi gökyüzü gölgelendirir, hangi yeryüzü taşır."