13 Nisan 2010 Salı

Evrimcilerin bazı Müslümanları kandırma yöntemleri - 2 -

Gerçekte ise evrim ve yaratılış birbirinin zıttıdır. Evrim teorisinin geçersizliğinin ortaya konması, yaratılış gerçeğini kabul etmeyi zorunlu kılmaktadır. Bu nedenledir ki, evrim teorisi ile ilgili tartışmalar, materyalistler için bir tür "mücadele alanı" durumundadır. Konuyla ilgili tartışmaları bilimsel bir yaklaşımla değerlendirmez, doğrudan ideolojik bir mücadele olarak görürler. Yaratılışı savunanları engelleyebilmek için her türlü yönteme başvururlar.

Evrim teorisini savunan Müslümanların, bu fikri mücadelenin farkına varmaları gerekmektedir. Darwinizm, herhangi bir bilimsel tez değil, insanlara Allah'ı inkar ettirmek için kurgulanan ve savunulan bir düşünce sistemidir. Bilimsel hiçbir dayanağı bulunmamasına rağmen, sırf taraftarlarının propagandalarına aldanarak bu teoriyi benimsemek, bir Müslümanın asla düşmemesi gereken bir yanılgıdır.

Evrimcilerin, insanları kendi saflarına çekmek için kullandıkları propaganda yöntemlerinin başında "teori, bilim dünyasının geneli tarafından kabul edilmektedir" aldatmacası gelir. Bir başka deyişle, evrimciler çevrelerindeki insanlara, kendilerinin daima çoğunluk oldukları ve çoğunluğun da her zaman haklı olduğu yönünde telkinde bulunurlar. "Bu kadar insan evrimi savunduğuna, üniversitelerde evrime inananlar ağırlıkta olduğuna göre teori doğrudur" mantığıyla, kitleler üzerinde -ve bu arada inançlı insanlar üzerinde de- psikolojik baskı oluşturmaya çalışırlar. Oysa bir teorinin yaygın kabul görmesi, onun doğruluğuna dair bir kanıt değildir. Bilim tarihi, ilk başta azınlık tarafından kabul edilen, ancak doğruluğu sonradan herkes tarafından anlaşılan gerçeklerle doludur.

Konunun bir diğer yönü ise, bugün evrim teorisinin sanıldığı gibi "tüm bilim dünyası tarafından kabul edilen bir teori" olmayışıdır. Son 20-30 yıl içinde, evrim teorisini reddeden bilim adamlarının sayısı hızla artmaktadır. Bunların çoğu evrendeki ve canlılardaki kusursuzluğu görerek, Darwinizm dogmasından kendilerini kurtarmaktadırlar. Bu bilim adamlarının evrimin geçersizliğini ortaya koyan sayısız çalışması vardır. Her biri başta Avrupa ve Amerika olmak üzere, dünyanın çeşitli ülkelerindeki önde gelen üniversitelere mensup olan bu kişiler, biyoloji, biyokimya, mikrobiyoloji, anatomi, paleontoloji gibi bilim dallarında uzman olup, kariyer sahibi akademisyenlerdir. Dolayısıyla bilim dünyasının çoğunluğunun evrime inandığı şeklinde bir genelleme yapmak son derece hatalı olur.

Kaldı ki, başta belirttiğimiz gibi, eğer gerçekten evrimciler çoğunlukta olsalar dahi, bunun bir değeri olmaz. Çoğunluğun sahip olduğu anlayışı "mutlaka doğrudur" diye kabul etmek doğru olmaz. Bu gerçeğin evrim teorisini kabul eden Müslümanlar tarafından da biliniyor olması gerekir. Kuran'da bildirildiği gibi, tarihteki pek çok inkarcı topluluk Allah'ı ve dinini inkar etmek için kendilerinin çoğunlukta olduklarını söyleyerek, insanları hak yoldan döndürmeye çalışmışlardır. Allah, bu çarpık mantığa karşı iman edenleri uyarmakta ve çoğunluğa uymanın insanları büyük aldanışlara sürükleyebileceğini şöyle bildirmektedir:

Yeryüzünde olanların çoğunluğuna uyacak olursan, seni Allah'ın yolundan şaşırtıp-saptırırlar. Onlar ancak zanna uyarlar ve onlar ancak 'zan ve tahminle yalan söylerler.' (Enam Suresi, 116)